GÖKYÜZÜNÜN ORTAKLARI

SEDEF DAĞ

Bir yağmur bilirim, bir de kaldırım,
Biri damla damla alnıma düşer;
Diğerinde durur göğe bakarım.

     Sezai Karakoç’un “Yağmur Duası” şiirinden alınan bu üç mısraı kendi kendime de defalarca okudum, dinledim ve bende anlamlı bir şeyler çağrıştırana kadar üzerinde düşündüm. Bu düşünme serüveninin sonunda o mısralarda kendi penceremden şunları gördüm: Hayatımız bizim için yazılan, değiştiremeyeceğimiz kaderimiz ve irademiz doğrultusundaki seçimlerimiz yani aldığımız kararlardan oluşur. Bence damla damla alına düşen yağmur, alnımıza yazılan kader; kaldırım ise bizi biz yapan seçimlerimizdir. İkisinde ortak olan şey ise gökyüzüdür. Gökyüzü maneviyatı ve Yaratan’ı temsil eder.

     Birinde yağmurun geldiği gökyüzü Yaratan’ın bir imgesidir. Yani yağmuru yağdıran da kaderi yazan da Yaratan’dır. Diğerinde ise kaldırım bizim seçimlerimiz ve bizi biz yapan kararlarımızdır. Bu kararlar bizim hayattaki yerimizi belirler. Biz de yerimizi belirlerken, “Ne için varsan onun için yaşa.” düşüncesiyle kendimize Yaratan’ı yol gösterici olarak alırız yani kaldırımda durur göğe bakarız. Umarım hayatımız boyunca yağmura alnımızı teslim edecek kadar inançlı, sağlam adımlarla bastığımız kaldırımdan göğe bakacak kadar bilge olabiliriz.